Dil Üzerine
Ağızdan çıkanlar, düşünerek veya düşünmeden söylenenler. Kırar mı acaba denmeden bir bir dökülenler. İçinde tutman gerekenleri tutamamak bir sel misali herkesi içine alıp sürüklemesi. Bazen bir savaş başlatır bazen bir gönül alır. Her şeye sebep olurken hiçbir şeye sebep olmayandır dil.
Bazen en olmayacak yerde açar kendi kilidini,
alışmıltır belki densizliğe hakim olamaz nefse. Kimi zaman sadece hareket etmek için çıkartır kendini yerinden, o zaman dil denen bela adeta çıngıraklı bir yılana döner. Kimi insanda şikayettir sadece, kimi insanda beddua. Hayır laf konuşmaz ya hani bazı kimseler kaçmak gerekir o zehirlerden, soktumu bir kere seni çeker adeta köpek tasması gibi. Hayır konuşmak zulüm gibi gelir o kişilere uzak durmak gerekir.
Kiminde küfürdür, kiminde yalan bu bela. Duymaz ne söylediğini adeta, bir sağır belki bir sarhoş misali aklı bulanır konuşurken. Söylenmek istenen o değildir lakin duramaz yerinde, bir hamam böceği misali o kaynar suyun buharından çıkarır kendini. Kendini duymayı öğrenmeli insan, ne söylediğini bilmeli..
Kiminde gıybettir bu, kiminde kibir. Kendini üstte bilir söylenir durmadan. Bilmeden konuşur bir defa bile aynada kendini süzmeden. İçinde tutamaz kabullendirmek zehri arşa değerde bilmez bunu göremez, anlayamaz sadece göze değildir çekilen perde hayır konuşmasına çekilmiştir bir perde de. Bilmez kendinden ötesini söylemez lehinedir her akan ses, açan söz. Ama bilmezki aleyhine dönecektir her şey öyle veya böyle. Sırtlanır bunlar dil günahlarını adeta bilmezler almaları gereken helallikleri, bilmeden hikayeyi konuşurlar sabah akşam bilmeden. Şelale gibi dökülür dillerden fenalıklar, pislikler. Sükun gerekir de bilmeyiz biz insan oğlu bunu günahkarız her yerimizle.
Kiminde ihanettir dil kiminde felaket. Laf söz olsun diye dökülür bazı yükler dağlardan aşağıya. Oysa hapis etmek istenmişti o cümleler figanlar. Atmayı tercih eden ayıp değilmidir. Bir güzel kelam etmek bu kadar mı zordur seninle Ey Adem'in günahkar evladı. Bir kez çiçek açtırmak gönülde bu kadar mı uzaktı bizlere. Kötüyü çağırmak mı gereklidir illa...
Dil budur işte. Bazen ihanet, bazen felaket, kimi zaman şevkattir, kimi zaman sadakat. Oysa susmak gerekir çoğu zaman. Biz kendini bilmezler konuşuruz evvela ama boş konuşuruz. Yaşamak gerekir bazen sadece yaşamak. Anlatmadan, duyurmadan, bağırmadan yaşamak. Tutamasak ta çoğu zaman o dil denen şeytanı, kesip atmakta istesen bazı zaman dirayet gereklidir. Faziletten haberdar olmak gereklidir, asıl iyinin azdan geçtiğini bilmek gerekir. Sır tutmayı bilmek, iftiradan kaçınmak, kötü kelamdan uzak durmak, boş konuşmamayı öğrenmemiz gerekir. İsteyerek olmasa da söylenen her kelime belki bir yüreği dağlayacak, belki bir ukte bırakacak, belki ayağa bile kalkamayacak vaziyete getirecek insanı. Dil üzerine düşünmek gerektir onun için.
Yitirmeden iyiliklerimizi, zehirlemeyelim birbirimizi. Tutmalı insan kendini, düşünmeli kendini ve o günahını yüklendiklerini. Zalimlerden biridir işte bu dil denen şeytan. Ne mutludur zincirleyip bağlayabilene...
Yorumlar
Yorum Gönder